Fenerbahçe'miz moral bulmak için gittiği Portekiz deplasmanından puansız döndü: 3-1.
Son Hacettepe maçının sonucu ve olayları nedeniyle yoğun bir gündemden uzaklaşan Fenerbahçe'miz aradığı huzuru Portekiz'de de bulamadı. İlk devreye başlarken herhangi bir savunma planı, hücum planı, top hakimiyeti, vs. herhangi bir konuda planı olmadığını hissettiren takımımızda özellikle ortasahanın oyuna hakimiyet kuramaması ve top yapamaması neticesinde savunmamız ağır bir baskı yiyeceğimizi düşünmüyorduk. Özellikle stoper mevkinde topla oynama becerisi yüksek Edu'nun ve Önder'in sakatlığı neticesinde aynı tipte (kesici) iki stoperle çıkmak zorunda olmanın dezavantajını orta saha oyuncularının desteği ile çözemeyen takımımız yoğunlaşan Porto baskısına dayanamayarak arka arkaya 2 gol yedi. 2. gol sonrasında ortasahanın savunmaya daha fazla destek vermeye başlaması ve Guiza ile Alex'in özellikle soldan gelen Uğur Boral ile ataklar yapmaya başlaması sonucunda Porto'nun geriye yaslanması ile takımımız yoğun baskıdan kurtuldu. Porto'nun özellikle bu durumda maçtan kopması ile Fenerbahçe'miz düzene girmiş gibi görünse de devre arasına ikinci devre için umut vaadeden tek konu, Aragones'in taktisyen tarafı idi.
İkinci devreye başlarken ilk devre boyunca aksayan Selçuk'un yerine yeni transferimiz Josico ile giren takımımız Maldonado veya Josico'nun sırayla savunmaya top çıkartmakta yardım etmesi üzerine bir çözüm getirmeye çalıştı. Devrenin ilk 5 dakikasında özellikle Porto takımının devreye çekinerek girmesi ile de sistemi başarıyla çalışan takımımız, Edu, Semih, Tümer, Vederson, Önder, Deniz ve Tümer'in sakatlıklarına bu maç için aynı bölgede oynayacak son kişi olan Josico'nun da sakatlığı ile takımı ayağa kaldırmaya başlayan bu taktiğinden de vazgeçmek zorunda kaldı. Uzun zamandır bu bölgede oynamamış olan genç oyuncumuz Burak'ı sahaya alan teknik direktörümüz, taktiğin değişmemesini öğütlemişse de oyuncularımızın yetenekleri ölçüsünde mükemmellerin oynadığı Şampiyonlar Ligi'nde ikinci takımını sahaya çıkarmış bir büyük takım olarak Porto karşısında sahada kaldı. Maç öncesinde ve içerisinde yaşanan tüm sorunlara rağmen beraberliği sağlayacak, hatta öne geçecek fırsatlar yakalayan takımımız bu fırsatları değerlendiremeyince maçı 2-1 kaybedecek diye üzülürken 2. golü bulma fırsatını kaçırdığımız bir anda 3. golü yiyerek deplasmandan 0 puanla döndük. Arsenal'in Kiev deplasmanında 2 puan kaybetmesi ile kaybımızın kardan kayıp haline gelmesi Şampiyonlar Ligi için teselli idi.
Maçın başlarından itibaren kalecimiz Volkan, Uğur, Yasin başta olmak üzere oyuncularımızda ağır bir moral bozukluğu ve özgüven kaybı çok net bir şekilde belli oluyordu. Moral bozukluğu ve takıma güvensizliğin tecrübeli oyuncularımızda da (Roberto Carlos, Alex, Emre, gibi) sinir bozukluğu ile kendini göstermesi ise diğer oyuncularımızın da oyuna dönmelerine izin vermedi. Maç boyunca sahada yeralan 14 oyuncumuzdan Guiza ve Maldonado bariz birşekilde diğer oyuncularımızdan başta sakinlik, çaba, istek ve oyun kalitesi ile öne çıkarken diğer 12 oyuncumuzun çeşitli nedenlerle bu oyuncularımıza çok uzun süre destek olamamalarına rağmen takımımızın Porto gibi önemli bir deplasmandan sadece 3-1'lik bir yenilgi ile dönmesi, sevindirici bile kabul edilebilirdi. Son not olarak eklemek gerekirse, önümüzdeki maçlar için küçük bir tüyo da tecrübeli oyuncularımızın maç sonuna doğru takıma sahip çıkmaya başlamaları ile özellikle genç oyuncularımızdaki özgüven sorununa pozitif etkisi olmaya başlaması idi. Maçın sonunda oyuncularımızın birbirini suçlamak yerine birbirini teselli etmeye başlaması ve üzüntüleri, önümüzdeki maçlar için takımımızdaki tek sorun olarak görünen "takım olma" sorununun çözülmeye başladığına işaretti.
Cumartesi akşamı Gençlerbirliği karşısında Fenerbahçe'mizin artık sezona başlaması dileğiyle...
Saygılarımızla...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
dostum aşağıdaki adreste blogspot için fenerbahçe teması var istersen kullanabilrisin...hadi kolay gele...
http://destekblogspot.blogspot.com/2008/09/blogspot-fenerbahce-temas.html
Yardımınıza çok teşekkürler,
İnceleyeceğiz...
Yorum Gönder